Zararları

Uyuşturucunun Etkileri

Fiziksel Etkileri ;

Beyin ve Merkezi Sinir sisteminde : Sigaradan itibaren bütün uyuşturucuların en büyük zararı ve tahribatı beyin ve merkezi sinir sistemi üzerindedir.

Bu sebeple beynin mazrufu olan aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi dengeden, normal yaşam ve davranışlardan uzaklaştırırlar.

Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır. Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır. Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler hezeyan (sayıklama, saçmalama, akıl dışı davranışlar ) halüsinasyon (vehim, hayal görme, işitme vs. ) lar, zeka ve hafıza kayıpları.En kısa ifade ile: Akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslar .

Sindirim Sisteminde: Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaraları, gastrit, ülser vs.

Karaciğer ve Böbreklerde: Bu zehirlerin organizmadan atılmasında en ağır görev bu organlara düşmekte olup, karaciğer ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik, yağlanma ,sertleşme (siroz)…
Böbreklerde büyük tahribat, albümin, kan ve idrar çoğalması, tıkanmalar ,ağır böbrek hastalıkları

Gözlerde: Işık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık gece körlüğü, göz bebeği büyümesi, küçülmesi, göz adele felci bilinen sonuçlar ve tezahürlerdir.

Solunum Sisteminde: nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler bilinen olaylardır.

Kan organlarında: Kan ,insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür. Kansızlık ,kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır.

Zehirlenme: Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen ölümlerdir. İlk defa olursa HAD, tekerrür ederse “Müzmin Zehirlenme” adını alır.

Sosyal ve Maddi Etkileri ;

Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olması, akıl ve zihin sağlığı ile mümkündür.

Bu sebeple akli ve zihni hayatın en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gücünü zaafa ve iflasa götürmekle onu aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak, yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hipisel (hayvani) bir hayata mahkum eder. Bağımlıyı yaşayan bir ölü haline getirir. (Hip Kültür)

Bu sebeple, uyuşturucuların, bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdi ne toplumsal ahlaka (namus ,iffet, şeref, haysiyet v.s.) verdiği zararlar ifadelere sığdırılamaz.

İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır.

İç ve dış düşmanların en tahripkar silahı uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gücü olan uyuşturucu kültürü (hip kültür) dür. Cemiyetleri inkıraza götüren her türlü maddi ve manevi tahribatın temeldeki sebebidir. Bunlar.

Ayrıca AİDS, frengi, verem, kanser, kangren ve benzeri bir çok ölümcül hastalığın yayılmasında da en büyük fail uyuşturucular ve bağımlılarıdır.

UYUŞTURUCUNUN ZARARLARI
1.Fiziki Etkileri
a.Beyin ve Merkezi Sinir sisteminde :
Sigaradan itibaren bütün uyuşturucuların en büyük zararı ve tahribatı beyin ve merkezi sinir sistemi üzerindedir. Bu sebeple beynin mazrufu olan aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi dengeden, normal yaşam ve davranışlardan uzaklaştırırlar. Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır. Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır. Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler hezeyan (sayıklama, saçmalama, akıl dışı davranışlar ) halüsinasyon (vehim, hayal görme, işitme vs. ) lar, zeka ve hafıza kayıpları.En kısa ifade ile: Akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslar .
b.Sindirim Sisteminde:
Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaraları, gastrit, ülser vs.
c.Karaciğer ve Böbreklerde:
Bu zehirlerin organizmadan atılmasında en ağır görev bu organlara düşmekte olup, karaciğer ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik, yağlanma ,sertleşme (siroz)…
Böbreklerde büyük tahribat, albümin, kan ve idrar çoğalması, tıkanmalar ,ağır böbrek hastalıkları
d.Gözlerde:
Işık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık gece körlüğü, göz bebeği büyümesi, küçülmesi, göz adele felci bilinen sonuçlar ve tezahürlerdir.
e.Solunum Sisteminde:
Nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler bilinen olaylardır.
f.Kan organlarında:
Kan ,insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür. Kansızlık ,kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır.
g.Solunum Sisteminde:
Nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler bilinen olaylardır.

h.Kan organlarında:
Kan ,insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür. Kansızlık ,kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır.

i.Zehirlenme:
Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen ölümlerdir. İlk defa olursa HAD, tekerrür ederse “Müzmin Zehirlenme” adını alır.

2.Sosyal ve Maddi Etkileri
Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olması, akıl ve zihin sağlığı ile mümkündür. Bu sebeple akli ve zihni hayatın en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gücünü zaafa ve iflasa götürmekle onu aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak, yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hipisel (hayvani) bir hayata mahkum eder. Bağımlıyı yaşayan bir ölü haline getirir. (Hip Kültür) Bu sebeple, uyuşturucuların, bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdi ne toplumsal ahlaka (namus ,iffet, şeref, haysiyet v.s.) verdiği zararlar ifadelere sığdırılamaz.

İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır.

İç ve dış düşmanların en tahripkar silahı uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gücü olan uyuşturucu kültürü (hip kültür) dür. Cemiyetleri inkıraza götüren her türlü maddi ve manevi tahribatın temeldeki sebebidir. Bunlar.

Ayrıca AİDS, frengi, verem, kanser, kangren ve benzeri bir çok ölümcül hastalığın yayılmasında da en büyük fail uyuşturucular ve bağımlılarıdır.
UYUŞTURUCU NEDİR ?
Yunanca uyku anlamında ki “narke”den gelen ve İngilizce’ye “narkotik” olarak geçen uyuşturucu sözcüğü, uyuşturma özelliği olan, uyuşturan, duymaz hale getiren demektir. Kimyasal nitelikleriyle canlı organizmaların yapısını etkileyen, insan yapısında fiziki ve psikolojik bağımlılık meydana getiren, ruhsal durumu, bedeni ve zihni faaliyetleri menfi yönde etkileyerek değiştiren, kötüye kullanılması halinde toplum yapısını büyük ölçüde tahribe sebep olan tabii ve kimyasal maddelerdir. Uyuşturucu madde kavramı genellikle, uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder.Ancak, keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan kimi maddeler içinde kullanılmaktadır. Uyuşturucu maddeler; merkezi sinir sistemini etkileyerek kullanan kişinin ruhsal ve fiziksel dengesini bozan; bu kişide fiziksel ve ruhsal bağımlılığa yol açan; kişisel ve toplumsal yönden ekonomik ve sosyal çöküntü oluşturan maddelerdir.
UYUŞTURUCUNUN TARİHİ
Uyuşturucu maddeler kavramı, geniş bir açıdan ele alındığı zaman, insanlık tarihi kadar eskiye dayanmaktadır. Uyuşturucu maddelerin ana kaynağını ve olmazsa olmazını teşkil eden Kenevir, Afyon ve Koka bitkilerinin öz sıvılarındaki esrarengizlik ve gizem tüm zamanlarda ilkel ve gelişmiş toplumların dikkatini çekmiştir. Bu üç bitkinin aromasında yer alan kimyasal maddeler, dozu ve ölçüsü ile tıbben insan sağlığı üzerindeki etkisi ve yarattığı tahribat sağlık biliminin gelişmesiyle birlikte tespit edilmiştir. Tehlike arz eden bitkilerin verdiği zarar ve bağımlılık tıbben anlaşıldıktan sonra bilimsel anlamda ciddi çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Uyuşturucu maddeler buna karşın kimi zaman dinsel törenlerde, hastalıklarda yada keyif amaçlı kullanıldığı bilinmektedir. Uyuşturucular, yapımı bakımından, gerek suni, gerekse tabii olsun, bünyelerinde içerdikleri kimyasallar bakımından, kötü amaçlı kullanılması halinde, canlıların organizmasını olumsuz yönde etkilemektedir. Bilindiği üzere, suiistimal edilmiş( illegal) uyuşturucu maddeler kullanıcıyı, ruhsal ve bedensel bakımdan bağımlı kılmakta, kullanıcının akıl ve muhakeme yeteneğini harap etmektedir. Örneğin, uyuşturucu madde kullanıcısı, önceleri belirli bir ölçekte uyuşturucu madde kullanırken, zamanla miktarını artırmak ihtiyacını hisseder. Çünkü bağımlının, vücut hücreleri faaliyetinin sağlıklı hareket etmesi için anılan maddeye şiddetli bir eğilim duyar. Uyuşturucular vücutta zehirlenme meydana getirirler. Bağımlı, belirli bir zaman diliminde maddeyi temin edemezse, psikolojik açıdan gerginlik ve sinir sisteminin dumura uğraması, halüsünasyon, gibi aksaklıklar yaşamakla birlikte, yanlış algı yüzünden, ölümcül iş ve trafik kazalarına, sebep olmaktadır. Bedensel açıdan, vücudun çeşitli yerlerinde kramplar, üşüme, kusma, terleme, eklem ağrıları, halsizlik ve uyku bozukluğu, bulantı, esneme, burun ve gözlerin akması, dikkat ve hafıza eksikliği, tansiyon hareketinin bozulması gibi zaaflar yaşamaktadır. İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren uyuşturucu maddelerin keyif verici,ağrı giderici,hastalıkları iyileştirici olarak kullanıldığı bilinmektedir.İlkel toplumlarda, kabile ayinlerinde ve erkekliğe geçiş törenlerinde değiştirilmiş bilinç durumları denilen, susuzluk, uyku yoksunluğu,sosyal ve duygusal yalıtım, ağrılı uyaranlar,dans,meditasyon,dua,işitsel uyaranlar, hipnotik telkinler gibi yöntemlere ek olarak halusinojen bitkiler,esrar gibi psiko-aktif maddeler büyük rol oynamaktaydı.Halusinojenik maddeler içeren mantarlar Aztek ve Maya uygarlıklarında,psiko-aktif bir madde olan Amanita Muscaria mantarları ise Asya kıtasındaki şaman törenlerinde kullanılmaktaydı.Kokain,Güney Amerika yerlileri tarafından,sert doğa koşullarına karşı, uzun yaya yolculuklarında açlığa ve yorğunluğa karşı bugün bile kullanılmaktadır.3000 yıllık geçmişe sahip Hindu metinlerinde esrar kutsal bir yere oturtulmaktaydı.Afyon,Eski Roma ve Yunan uygarlıklarında birçok hastalığın tedavisinde ve sorunların giderilmesinde kullanılmıştır. Bu maddeler Mısır, pers ve Hint uygarlıklarında da yaygın olarak kullanılmaktadır.Mezopotamya bölgesinde yaşamış olan Asur ve Sümerler ile ilgili kayıtlarda, Orta Asya’da bulunan Moğol, Türk ve Sibirya bölgesinde de bu maddelerin dinsel törenlerde kullanıldığına ilişkin bilgiler bulunmaktadır.
uyuşturucunun zararları
araştır
/2»
bagimlilik yapan bazi maddelerin belli ba$li zararlari $öyledir;

afyon

*afyon çeşitli şekillerde alınabilir ancak hangi şekilde kullanılırsa kullanılsın aynı tesiri gösterir. başlangıçta varsa ağrıları azaltır, üzüntüler kaybolur, sıkıntılar geçer ve geçici bir keyif hali başlar. afyonkeşler bu keyif haline balayı derler. fakat bu keyif hali çok kısa sürer. ardından mide bulantısı, baş dönmesi, renk solması, kalp ve solunum yavaşlaması ile birlikte zehirlenme hali baş gösterir.

afyon çok miktarda ve birden alınmışsa içen kimseyi komaya sokar ve ölüm tehlikesi belirir

* afyon kullanimi sonrasi fiziksel degisimler soyle sıralanaiblir;

– dolaşımda yavaşlama, kalp vurum sayısı ve solunum sayısında azalma, kan basıncında düşme, öksürük reflekslerinde duyarsızlık, göz bebeklerinde daralma, görme keskinliğinin kaybolması, derideki yüzeysel damarlarda genişleme, mide bağırsak hareketlerinde yavaşlama, kimi kez kişisel duyarlılığa göre bulantı ve kusma, ağızda kuruluk, hareketlerde ağırlık, halsizlik, yorgunluk..

* afyon narkotiklerinin birden fazla miktarda kullanılması sonucu zehirlenme tablosu ortaya çıkar. bilinç kısa sürede kaybolur. derin uykuda derin komaya kadar değişen bilinç bozuklukları gözükür. dolaşım ve solunum yavaşlar. kan basıncının birdenbire düşmesi şok tablosuna ve ani ölüme yol açar. özellikle morfin ve eroin kullananlarda birden fazla narkotik madde alması sonucu bu tür ölümler sık görülür.(afyon ile diğer uyuşturucu maddelerin aynı anda alınması halinde.) ancak ani ölümlerin nedeni sadece yüksek miktarda ve değişik narkotik maddelerin bir arada alınması değildir.

* bu maddelere karşı aşırı duyarlılığı olan kişilerde çok düşük miktarlarda narkotik analjezik alındıktan sonra da ani ölümler görülmüştür.
afyon narkotiklerinin ruhsal etkisi, kişiden kişiye, çevreden çevreye değişebilir. çoğunlukla alındıktan kısa bir süre sonra tatlı bir uyuşukluk ve neşe verir. ağrılar kesilir; endişe, kaygı, karamsarlık, kötümserlik, sıkıntı gibi elem veren duygulanım durumları kaybolur. kimi kez balayı dönemi denilen, marazi neşe(euphoria) durumu olur. bağımlılık bu durumu yeniden yaşamak için alınan narkotik maddenin miktarının arttırılması ile sürer. ancak balayı dönemi bir kez daha yaşanmaz. bu dönemden sonra bedensel ve ruhsal kötü etkiler başlar. duygulanımda azalma, durgunluk, ilgisizlik, isteksizlik, künkleşme olur. zihinsel işlemler bozulur. dikkat, algı ve bellek zayıflar. düşünceler dağılır ve karışır. yüksek miktarda (overdosage) afyon tipi bağımlılık yapan maddenin birden alınması zehirlenme yapar. zehirlenmenin ilk ve en önemli belirtisi solunum yavaşlamasıdır. bunu solunum durmaları, bulantı, kusma, derin uyku ve koma izleyebilir. bu arada göz bebekleri nokta gibi görünüm alır. çevre damarları genişler. akciğer ödemi oluşur.

esrar;

* esrar çok şiddetli bir beyin zehridir, bilhassa zekaya etki eder. bu yüzden “zeka zehiri” de denilebilir. dikkati, hafızayı ve öğrenmekabiliyetini çok kısa sürede etki altına alır. halk arasındaesrarın bağımlılık yapmadığına inanılır ama aksine bağımlılık yapan maddeler arasında bulunur. esrarın en büyük tehlikesi diğer bütün uyuşturucu maddelere başlama da bir basamak olmasıdır.

* esrar kullanıldığında; ağız kurur, gözbebekleri genişler, yüz kızarır, kalp vurumu ve nabız sayısı artar. kan basıncı yükselir.
bir süre esrar kullananlarda burunda kuruma olur. göz kanlanır, boğazda yanma, öksürük, bulantı, kusma ve ishal görülebilir.

* esrar alındıktan sonra önce duygu durumu değişikliği ortaya çıkar. bu değişiklikler elemle haz arasında yer alan geniş bir duygulanım yelpazesi içinde bulunur. kimi kez bunlara algı ve düşünce değişiklikleri de eklenir.

* esrar kullananların “iyi yolculuk” (good trip) adını verdiği “kendini mutlu görme durumu” her insanda ve her zaman ortaya çıkmaz. çoğu kez bulantı, kusma, endişe, kaygı, sıkıntı ve tedirginlik belirtilerinin ön planda olduğu “kötü yolculuk” (bad trip) yaşanır.
* neşe dönemini algı ve düşünce bozukluklarını n bulunduğu dönem izleyebilir. görme halüsinasyonları olabilir. zaman ve mekan algısı bozulur. irade zayıflar, cinsel sapmalarla ilgili davranışlara rastlanır.

* esrar ile ilgili halkımız arasında yanlış bin kanı vardır, şöyle ki; esrar maddesinin içinde kimyasal madde olmadığı ve bitki olduğu düşüncesidir. işte bu masum gösterilmeye çalışılan esrar maddesi diğer uyuşturuculara her zaman basamak teşkil etmektedir. insanlarımız arasında “ottur günahı yoktur” deyişiyle küçümsenen bu uyuşturucu maalesef insanlarımız arasında masum gösterilmesinden dolayı yayılmaktadır. ama esrar maddesinin içeriğinde de uyuşturucu özelliği taşıyan madde bulunmaktadır ve ilaç sanayinde marinol olarak kullanılmaktadır. ayrıca esrarın içeriğinde bir çoğu vücuda zararlı 400 yakın kimyasal madde vardır.
oysa ki masum gösterilecek bir uyuşturucu yeryüzünde yoktur olsa bile onun adı uyuşturucu değildir…!

eroin ;

* vücuda giren bir gram eroin beynimizdeki bir milyon hücreyi öldürmektedir.

* eroin; uyuşturucu maddeler arasında en etkilisi dolayısı ile de en tehlikelisidir. morfinden iki ila on defa daha kuvvetlidir. eroin varolan uyuşturucu maddeler arasında en çabuk bağımlılık oluşturan maddedir, bir-iki deneme kişiyi eroin kurbanları arasına almaya kafi gelir.
* tolerans gelişimi hızlı ilerler kişinin madde miktarına olan ihtiyacı giderek artar ve kişinin maddeye bağımlılığı kuvvetlenir.
* alındıktan sonra vücut hareketlerinde bir yavaşlama, fiziksel ve psikolojik acılarda bir durma meydana gelir. kişide uyuşma durumu fark edilir hale gelir.
* kronik kullanımıyla birlikte kişide damar tıkanıklıkları, kalpte oluşan değişik bozulmalar, değişik karaciğer hastalıkları, solunum sistemi bozuklukları ve farklı zatüre çeşitleri görülür.
* merkezi sinir sisteminde ağır depresyon, zihinsel aktivitelerde bulanıklık, solunum sisteminin bozulmasına bağlı yavaş nefes alıp verme görülür.
* aşırı dozlarda alımı yavaşlayan solunuma sebep olur, kişiyi komaya sokabilir ve buna bağlı olarak ölümler gerçekleşir.
* kullananlar hiv, hepaiti b ve c ve diğer virüsleri kapma riski altında bulunurlar.

* buruna çekilerek alınan eroin etkisini anında gösterir, burun vasıtası ile kolayca damarlara ulaşan eroin her alındığında ölüm tehlikesi vardır, her kullanımda damarların çatlama ihtimali vardır. bu şekilde kullanılan eroin sonucunda ölüm çabuk gerçekleşir kurtulma şansı çok azdır. eroinin en tehlikeli ve ölüme en yakın olan kullanma şekli damara şırınga ile enjekte edilmesidir. bu kullanım şekli genel olarak uzun süre eroin kullanıp maddi durumu zayıflayan insanların kullandığı bir yöntemdir. maddi durumları kötüleşen eroin bağımlıları az olan eroin miktarını çoğaltmak için suya karıştırırlar ve bunu damarlarına iğne yardımı ile enjekte ederler. bu şekilde eroin kullanan bir insan damarına enjekte ettiği her eroinle birlikte ölüm riski taşır yaşaması ise bir şanstır. çünkü satın aldığı eroinin saflık derecesini bilemeyeceği için kullandığı dozu her zaman ki gibi ayarlar ve o gün satın aldığı eroinin saflık derecesi de yüksek ise kişi ölümle burun burunadır ve ölme riski kesine yakındır.

kokain;

* genellikle asit borik veya sodyum bikarbonat gibi beyaz toz maddelerle karıştırılarak saflığı bozulur. ayrıca kokain satıcıları sattıkları kokaini çoğaltmak için kokainin içine çeşitli maddeler koyarlar. bunlardan bazıları şunlardır; diş macunu, bebek maması, floresan lambasının tozu, yemek sodası vb.

* genel olarak kokain burundan çekilerek ve nargile aracılığı ile kullanılır. sinir sistemi üzerinde anında etki yapan kuvvetli bir uyarıcıdır.

* kokain burundan çekildikten kısa bir süre sonra merkezi sinir sistemini uyarır. kalp vurum sayısı, kan basıncı ve solunum artar. hareket çoğalır. kaslarda gerilme ve kasılmalar olabilir. bir süre sonra kokainin merkezi sinir sistemi üzerinde uyuşturucu etkisi olur. kokain alanlarda bulantı ve kusma görülür.

lsd;

asit olarak bilinir. deneyimitrip (yolculuk) olarak bilinir ve iyi kötü halleri vardır. iyi trip çok neşe verebilir, kötü trip ise çok kötü kabuslar görmenize sebep olur. kişilerin çevreyle kontrollerini kaybetmelerini sağlar.

* lsd en etkili ve bir o kadar da tehlikeli bir uyuşturucudur. lsd ilk alındığında aldatıcı tesirini göstermekte, beynin süratle çalışmasını sağlamaktadır.
* trip hali kişinin zaman algılamasını hızlandırabilir veya yavaşlatabilir.
* kişinin hareketlerini hızlandırabilir veya yavaşlatabilir.
* ağızdan salyalar akmaya başlar, dil peltekleşir, her şeye razı olma hali görülür.
* aldatıcı halin sona ermesiyle artık rahatsızlık başlar. baş dönmesi, göz kararması, bitkinlik, sindirim organlarında bozukluk, kusma, baş ağrısı ve uykusuzluk başlar. beynin çalışması imkansızlaşır.
*kişi bu kötü durumdan kurtulmak için tekrar lsd almak ister ve bu kısır döngü böylece devam eder, gider. şahsın çalışması gerekiyorsa, üzerinde ki yorgunluğu atmak ve kafasının yeniden çalışması için bu zehre ihtiyaç duyar.

metamfetamin & amfetamin – mdma

amfetamin türevleri, vücut işlevlerini yoğun olarak etkileyen psikoaktif maddelerdir.bu maddelerin asıl tehlikesi vücudun bilinçaltındaki koruma mekanizmalarını etkisiz hale getirmesindeki özelliğinde yatmaktadır.böylelikle amfetamin ve türevleri sadece yorgunluk hissini değil, açlık ve susuzluk hislerini de bastırır ve koruma mekanizmalarında arızalar oluşturur, örneğin; olması muhtemel kas ağrısını bloke ederek insanın vücut sistemini yanıltır.

maddelerin insanlarda görülen etkileri;

” kullanımının belirgin etkileri bağımlılık, psikotik davranışlarve beyin hasarları
” kullanımını bırakmayı müteakip depresyon, gerginlik, bitkinlik, paranoya agresifleşme ve şiddetli ağrılar görülür.

” kronik kullanımı şiddet içerikli davranışlar, gerginlik, zihin karışıklığı, nöbetler, ruhsal rahatsızlıklar, yanılmalar,paranoya ve kendini olduğundan büyük ve yetkili görme hislerine sebep olur.

” beynin hasara uğraması sonucu alzheimer hastalığına, felce ve saraya sebebiyet verir.

edit: http://www.iem.gov.tr/narkotik/ adresinden daha detayli bilgiye ula$ilabilir.

ayrica; fizyolojik etkilerinin zamanla gecmesi durumunda bile, kalici psikolojik etkileri, eksilmi$ beyin hucrelerine yapi$ir, ve ömür boyu zamansiz gelen depresif vaziyetlerle yasamak zorunda kalabilirsiniz.
”eskiden dinler kitlelerin uyusturucusuydu, simdi ise uyusturucular kitlelerin dini..” demi$ biri..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder