Neden kullanılır

Madde Bağımlılığı
Bir Kişinin Madde Aldığından Şüphelendiren Şeyler

Bir Kişinin Madde Aldığından Şüphelendiren Şeyler
Madde kullanımının en korkulan sosyal sonucu gençlerde yaygınlığının artmakta olduğudur. Madde kullanan bir genci tanımak için dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
  • Geceleri çok sık dışarı çıkması ve bar disko gibi eğlence yerlerine çok sık gitmeye başlaması
  • Eski arkadaşlarını bir bir ve kısa sürede terk edip yeni ve çok sık beraber olduğu yeni arkadaşlıklar kurması ve kim olduklarından ailesine bahsetmemesi
  • Gece saatleri bile olsa gelen bir telefonla apar topar dışarı çıkması veya cevapsız telefonların sayısında belirgin artış olması
  • Çok para harcamaya veya istemeye başlaması
  • Ona ait olmadığını bildiğiniz eşyalarla gelmesi ve bunları bir daha görememeniz
  • Ani kilo kayıpları ve iştah sorunlarının olması
  • Uyku düzeninin bozulması
  • Göz çevresinde kızarmalar, donuk bakışlar olması
  • Elde ve vücutta daha önce görmediğiniz titremelerin olması ve daha birçok aniden değişen sosyal ve fiziksel şartların olması.
KİMLER MADDE KULLANIR?
Tüm Dünya toplumları çapında yapılan çalışmalar göstermiştir ki uyuşturucu maddeleri belirli niteliklere sahip kişilerin kullandığına dair belirgin bir bulgu yoktur. Öne çıkan yani madde kullananlarda yoğun ortaklık gösteren psikososyal ve biyolojik etkenler mevcuttur. Ülkemizde ve Dünya’da yapılan madde bağımlılığını konu alan birçok araştırmada ailenin, sosyoekonomik durumunun, kalıtımın ve kişilik özelliklerinin önemli bir rolü olduğu saptanmıştır. Madde kullananlar ile yapılan çalışmalarda sıklıkla ortaya çıkan bu faktörlere kısaca bir göz atmak yerinde olacaktır:

Cinsiyet ve uyuşturucu: Görülme sıklığı olarak ele alındığında erkeklerin kadınlara oranla daha çok madde kullandıkları tespit edilmiştir. Bu yargıyı klinik başvurulardaki dağılım da destekler niteliktedir. Davranış kalıpları açısından ele alınırsa da cinsiyet rolüne uygun davranış olarak erkeklerin riskli yaşantılara daha meyilli olmalarının bu sonuca etki edebileceğini söylemek pekala mümkündür. Hele geleneksel ortamda erkeklerin dış dünya ile kız çocuklarına nazaran daha bir hareket serbestisi olması madde ile tanışma olasılığını da yüksek kılmaktadır. İstanbul genelinde 1991 ve 1996 yıllarında yapılan okul anket çalışmalarında madde kullanan erkek öğrenci oranının madde kullanan kız öğrencilere kıyasla iki kat fazla olduğu görülmüştür. Ayrıca klinik başvurular temel alındığında da kadınların madde bağımlılığı nedeniyle başvurularının erkeklerden çok daha az olduğu görülmektedir.
Bütün bu bulgulara madde kullanımı ile ilgili binişik ilgisi olan DEHB ve Antisosyal Kişilik Bozukluğu gibi davranım ve/veya kişilik bozuklukları ile ilgili rahatsızlıkların erkeklerde görülme olasılığının kadınlardan daha fazla olduğu eklenince cinsiyet faktörü bağlamında erkeklerin madde kullanımı açısından daha riskli oldukları düşünülebilir. (Kulaksızoğlu,1999: 207-208 )( 3 )

Sosyo ekonomik durum: Dünya genelinde yapılan çalışmalar uyuşturucu madde kullanımının daha çok yoksul kesimlerde olduğunu göstermektedir. Yine bu araştırmalarda sosyo ekonomik düzey yükseldikçe uyuşturucu madde kullanımında düştüğü belirtilmiştir. Bu sonuçlarda sosyo ekonomik güçlenmeye bağlı olarak yaşam standartlarının iyileşmesi, kişilik gelişiminin sağlıklı tamamlanabilmesi, eğitim olanaklarının daha işlevsel ve gelişime elverişli olması gibi etkenlerin avantajı olduğu düşünülebilir.  Uyuşturucu kullanım oranında farlılıklar gösteren üst SET ve alt SET arasında kullanılan madde açısından da farklılıklar göze çarpmaktadır. Alt SET daha çok ulaşılması kolay ve ucuz maddeleri ( Bally, tiner, esrar vs ) tercih ederken üst SET özellikle uyarıcı olarak nitelenen maddeler ve sentetik maddeleri ( Kokain, ecstasy türleri, eroin vs ) tercih etmektedirler.
Ülkemizde yapılan çalışmalarda ise sosyoekonomik durumunun ayırıcı bir etken olarak nitelendiği araştırma verileri yoktur. Yapılan çalışmaların çoğunluğu toplumun çeşitli katmanlarını yansıtmamaktadır.
İstanbul ili baz alınarak yapılan okul anket çalışmalarında sosyoekonomik duruma göre madde kullanım dağılımı belirgin bir farklılık göstermediği tespit edilmiştir.
Ülkemizde bu ayrımı yapamamanın nedenleri arasında, çok çeşitli maddenin kolay bulunabilmesi, ucuza bulunabilmesi ve sentetik ya da uyarıcı özellikli maddelerin dahi imalatının yapılıyor olması gösterilebilir. Üstelik uçucu nitelikli ve sektörel kullanımı olan bally ve tiner gibi maddeler de ucuz ve kontrol dışı satılabilme özellikleri ile rahat elde edilebilmektedir.

Kişilik ve uyuşturucu: Kişilik yapımız hiç kuşkusuz algılarımızı ve davranış stilimizi belirleyen önemli bir unsurdur. Madde kötüye kullanımı gibi bir olguda da hem tanı hem de tedavi yapılanmasında belirleyici bir etkendir. Yapılan araştırmalar madde kullanan insanlarda belirgin kişilik özellikleri tanımlayamamakla birlikte bazı ortak özellikler tespit etmişlerdir. Özellikle ergenlik dönemi içinde kişilik inşası sürecinde dürtü kontrol güçlükleri yaşayan bireylerde madde kullanma bağlamında risk daha fazladır. Çünkü kişilik yapıları itibariyle bu insanlar risk almayı severler, denememişi kolaylıkla denerler, otorite ile sorunları vardır, self kontrolleri zayıftır.
Ülkemizde yapılan araştırmalarda da benzer sonuçlar elde edilmiştir. Amatem bünyesinde Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri (MMPI) ile yürütülen bir çalışmada madde kötüye kullanımı nedeniyle tedavi gören hastalarda; düşüncede bağımsızlık, negativist yaklaşım, duygulanımda sık değişim, fevri davranma eğilimi, tatminsiz ve huzursuz yapı, karamsarlık, öfke kontrolünde güçlük, duyguları olumsuz ve dengesiz tarzda ifadeleme, hafif depresyon, kuşkuculuk, aşırı hassasiyet, yoğun gerginlik ve kaygı gibi kişinin üretkenliğini ketleyici birçok kişilik özelliği ortaya çıkmıştır.
Yapılan araştırmaların gösterdiği önemli bir diğer sonuç da madde bağımlılığı ile kişilik bozuklukları arasındaki ilişkidir. Ergenlik dönemi de kişilik olgusunun tanımlandığı ve madde ile ilk karşılaşmaların sıklıkla meydana geldiği bir dönem olarak son derece önemlidir. Ergenlik dönemindeki sorunlu kişilik yapılanmaları bu dönemde davranım bozukluğu olarak adlandırılırken kişinin yetişkin kategorisine geçmesi ile beraber kişilik bozukluğu tanı grubu içinde incelenir. Bu kişilik bozukluklarının ergenlik dönemindeki görünümleri ise umursamazlık, fevrilik, otorite ile çatışma, sosyal uyumda dirençlilik, dürtü kontrol sorunları, dengesiz davranma gibi özellikleri içerir. Bu özellikler ise DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, AKB (Antisosyal Kişilik Bozukluğu), Border-Line (Sınır) Kişilik, Pasif Agresif  Kişilik Bozukluğu gibi klinik tanımlamalarda belirleyici kişilik özellikleri olarak ele alınırlar. Bunlar içinde Antisosyal Kişilik Bozukluğu madde kullanımı bağlamında en sık görülen tablodur. Yine AMATEM  bünyesinde yapılan bir araştırmada madde kullanan kişilerde Antisosyal Kişilik Bozukluğu görülme sıklığı %30 olarak belirtilmiştir. Tedavi aşamasında ise temelinde kişilik yapılanmasında sorunlar olan vakalar zaten çalkantılı bir yaşamda sürdükleri için daha dirençli olabilmektedirler.

Okul çağı sorunları ve eğlence mezesi: Cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey, kişilik, aile yapılanmaları gibi etkenlerin yanı sıra okul başarısında düşme ve okul kuralları ile çatışan, sorunlu öğrenci olarak adlandırılan gruptaki gençlerde madde kullanımı açısından kuvvetli risk taşırlar. Sistem içinde kendilerini tanımlayamayan bu genç insanlar kuraldışı kimlik tanımlaması ile beraber uyuşturucu ile rahatça tanışabilmektedirler. Önceleri kendilerine bedava sunulan maddeyi kullanmaya başlayan bu insanlar daha sonra bunları arkadaşlarına da satmaya başlamaktadırlar. Emniyet Genel Müdürlü istatistikleri de sorunlu öğrenci olarak tanımlanabilecek gruptaki yakalanmaların belirgin şekilde fazla olduğunu desteklemektedir.  Bunun yanında eğlence mezesi olarak son yıllarda kullanımı hızla artan sentetik uyuşturucular da okul çağı gençleri için tuzağa düşmelerinde sunulan yemlerdir. Enerji hapı, mutluluk hapı gibi isimlerle resmen reklamı dahi yapılan bu uyuşturucular eğlence ortamlarında gençler tarafında bir doping malzemesi olarak algılanabilmekte ve rahatlıkla tüketilebilmektedir. Kullanan gençlerin savunmaları ise kullandıkları maddelerin etkilerinin geçici olduğu, enerji verdiği ve zihin açtığı şeklinde safiyane biçimde olabilmektedir.

Aile ve uyuşturucu: İçine doğup büyüdüğümüz en küçük sosyal grup olarak tanımlanan ailenin ve yapısal özelliklerinin uyuşturucu kullanımındaki önemi küçümsenemez. Özellikle gençler açısından ayrı yaşayan ebeveynler, boşanmış ebeveynler ve bir ebeveynin kaybı gibi travmatik özellikli aile yapılanmalarında otorite zayıflamasına bağlı olarak iç disiplin zaafları görülür. Bu dönemde gelişiminin bir parçası olarak dışarı açılma gereksinimi duyan genç kontrol odağındaki eksilme neticesinde rahat ve denetimsiz bir yaşam alanına sahip olur. Sonuç olarak böyle bir yaşam alanı da madde ile tanışma bağlamında uygun ortamdır.
Gençlerin madde kullanımında bir başka önemli noktada madde ile aile ortamında ve küçük yaşlardan itibaren tanışmış olmalarıdır. Madde kullanan bu gençlerin sosyodemografik geçmişine bakıldığında aile içinde madde kullanan birilerine özellikle babalara rastlanmıştır. Böyle bir ortamda gençler sıklıkla iki nedenle maddeye yöneldiklerini ifade etmekteler. Birincisi modele duyulan kızgınlıkla onun hoş görmeyeceği bu davranışı yaparak cezalandırma arzusu ki bunun temelinde modelin yaptığı davranışa yönelik kendi duygusunu ona yaşatma ve gösterebilme gayesi yatar, ikincisi ise modele bende büyüdüm artık mesajı vermede maddeyi büyüme kriteri olarak sembolize etme şeklindedir. Bazı hallerde bu iki durumda birbiri ile binişiklik gösterir. Birinin ortaya çıkışı diğerin sonucu ya da nedeni olabilir.

Yukarıdaki görüşleri destekleyecek araştırma bulguları da mevcuttur. Örneğin; Hansen ve ark. (1), ile Sieber ve Angst (11). gençler arasında sigara, içki ve marihuana kullanımında aile ve akran etkileri üzerine yaptıkları çalışmada, sigara, alkol ve marihuana kullanımının tek bir olgu gibi alınması gerektiğini ve ard arda gelen davranışlar olduğu bulmuştur. Hops ve ark. (2), anne ve babanın alkol ve sigara kullanmasının çocukların alkol ve sigara kullanması üzerinde etkili olduğunu göstermişlerdir. Reimers ve ark. (8), İngiltere’de yaptıkları bir çalışmada ise anne-baba tutumunun sigarayı denemede değil de sürdürmede etkili olduğunu bildirmişlerdir.
Uyuşturucu Kültürünün Sebepleri ;

Toplumu ayakta tutan , ona yücelme ve yasama gücünü kazandıran , manevi , ahlaki ve hamasi değerlerini çürüterek , sömürgeci devletlerin uydusu halin getiren bir soğuk harp uygulamasıdır. Dış güçlerin ve içerdeki ajanlarının ve bunlarla işbirliği yapan mafya üçlüsünün organize çalışmaları. Her zaman mafyanın ağına takılmaya hazır “sokaktaki başı boş insanlar ve çocuklar” Unutulmaması gereken bir önemli husus da : Beyaz zehir alışkanlığının gelişmesinde , içinde türlü uyuşturucular taşıyan ve son yıllarda karaborsaya da tekel çizgisinde hükmeden ithal sigaraların ve kolalı mamullerin keza , çikletlerinde payı zannedildiğinden çok fazla.

Madde Kullanımının Sebepleri ;

Bilgisizlik : Tehlikeden habersiz ve bu sebeple konuyu hafife almak.

Özenti:  Özenti sergilemede en önemli payın medyaya ait olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Bira-bahane:  Diskotek ve diğer kafabulma-eğlenme yerleri. Bunlar beyaz ölüm değirmeninin çarkları ve tuzaklarıdır. Giren büyük ihtimalle öğütülür. Gurup baskıları: kötü arkadaş.

Merak:  Denerim, bırakırım kafası. Fakat bir veya iki deneme genci belki de dönüşü olmayan yola sokmaya yeterli gelmektedir.

Moda:  Çevreye uyma havası… Bozuk çevre ve hasta toplum. Bilindiği gibi hastalıklarda insandan insana kolaylıkla geçebilir. Gençlerde tehlike sevgisi , cinsel bozukluklar , kendini aşma , ispatlama içgüdüsü veya gayreti. Genetik yapının maddeye yatkınlığı. Gençlerdeki manevi boşluk , inanç zaafı. Bozuk aile ve hasta toplumdan kaynaklanan güvensizlik duygusu. Gelecek  karşısındaki kaygılar strese, sıkıntıya ve yalnızlığa itiyor. Aile yapısındaki bozukluklar , geçimsizlikler. Ahlaki manevi zaaflar. Yine ailelerdeki ekonomik bozukluklar çoklukla normaliteyi  bozar. Bilhassa yokluktakini bunalıma ve intihara , varlıktakini şımarıklığa , taşkınlığa , tahribe   yöneltir. Eğitimdeki zafiyet , yetersizlik ve yanlışlıklar. Maddeci felsefeye dayalı eğitimler insanları bencilliğe (egoizme) , şahsi çıkarcılığa iten temeldeki sebeplerdir.

Arkadaş Çok Önemli ;

Çocuklar ve gençler aileden ve okuldan , zamanla arkadaş çevresinden etkilenirler. Arkadaş çevresinde kabul edilmek için gençler, ekseriya çevresinin baskısına dayanamaz aşağılık duygusu ile uyuşturucu kullanır. Sanıldığının aksine , uyuşturucu ile ilk temas , sokak başında bilinmeyen satıcı vasıtası ile değil , bilakis arkadaş çevresiyle olmaktadır.

Gençler neden madde kullanır?

Gencin tüm çevresi –ev, okul, yaşadığı çevre- çocuğun madde deneyip denemeyeceğinde etkili olmaktadır.

Gençler birçok nedenle madde kullanmaya başlar. En sık görülen nedenler şunlardır:

Merak, gençlerin madde kullanmaya başlamasında ilk sırayı alır. Bu nedenle merakı artıracak, madde kullanımını özendirecek davranışlardan kaçınılması gerekir. Madde kullanımının sonuçları ile ilgili doğru bilgilendirme yapılması merakı artırmaz. Maddenin haz verici etkilerine ilişkin bilgiler merakın artmasında daha etkilidir. Bu bilgiler arkadaşlardan, madde kullanan kişilerden, basın yoluyla yayılmaktadır. Amaç merakı artırmak olmasa dahi bilmemek merakın artması ile sonuçlanmaktadır. Haz verici etkiye vurgu yapılarak yayılan bilgilerin uyandırdığı merak ancak bilgili erişkinler, anne-babalar, öğretmenler ve gençler kanalı ile ortadan kaldırılabilir.
Sosyal bir grubun parçası olmak karşımıza çıkan en önemli ikinci nedendir. Ergenlik döneminde anne-baba etkisi giderek azalırken, akran grupları daha önemli bir hal almaktadır. Bu nedenle gençlerin toplumdışı davranışları benimsemiş, madde kullanımının kabul gördüğü akran grupları ile ilişkilerinin olması benzer davranışları göstermeleri için bir risk oluşturmaktadır. Arkadaşlar tarafından yapılan ısrara karşı koymak güçtür. Bu nedenle okulda bu tür davranışları benimseyen gruplara uygun müdahalelerde bulunulması, sorunun gençler arasında yayılmasını önleyecektir.
Sigara içen gençlerin, alkol ve diğer maddeleri kullanma riski daha fazladır. Hedef davranış sigara karşıtı bir tutum olmalı, gençlerin öncelikle sigara kullanmaya başlamasının önlenmesi amaçlanmalıdır. Yapılan önleme çalışmaları, gençler arasında sigara kullanım yaygınlığının artış hızının yavaşlamasının önemli etkileri olduğunu göstermiştir. Bu nedenle okullarda sigara önleme çalışmalarının önemi dikkate alınmalıdır.
Çalışmalar aile üyeleri arasında alkol ve diğer madde kullanımının olmasının çocukların madde kullanmaya başlamasında önemli bir rolü olduğunu göstermektedir. Risk altındaki çocuk ve gençlerin tespiti ve koruyucu çalışmalar önem kazanmaktadır.
Gerginlik, öfke, çökkünlük, sıkıntı gibi psikolojik durumlarla başa çıkmak için madde kullanımı olabilir. Fakat madde kullanımı yaşam sorunları ile başa çıkmak için iyi bir yol değilidir. Madde kullanımı sorunların çözülmemesine hizmet eder ve büyümeyi engeller. Genç görünürde bir an önce büyümek için madde kullanırken, madde kullanarak büyümeyi tamamen durdurmuş olur.
İnsanların madde kullanırken değişik amaçları olabilir:

İyi hissetmek için. Maddelerin büyük bir kısmı yoğun bir haz duygusu ortaya çıkarır. Başlangıçta hissedilen bu mutluluğu başka etkiler takip eder. Uyarıcı maddelerde bu iyi hissetme durumunu enerji artışı izlemektedir. Tam tersi uyuşturucu etkiye sahip maddelerde, iyi hissetme durumunu gevşeme hissi takip etmektedir.
Daha iyi hissetmek için. Sosyal ortamlarda gerginlik yaşayan, çökkün olan bazı kişiler huzursuzluk, gerginlik hissini azaltmak ve rahatlamak için madde kullanmaktadır. Gerginlik ve stres madde kullanmaya başlamak, devam etmek ve tedavi sonrası yaşanan nükslerde en önemli etmendir.
Daha iyi yapmak için. Günümüzde her şeyin en iyisini yapmak, çok güçlü olmak, yüksek performans göstermek ile ilişkili baskı, uyarıcı maddelerin kullanımı ve sürdürülmesinde etkili olmaktadır.
Merak ve “herkes madde kullandığı için”. Gençler akran baskısından çok daha fazla etkilenmektedir. Herkesin madde kullandığı dedikodusu doğru değildir. Ancak bu gençler için özendirici bir etki yaratmaktadır.
Doç. Dr. Defne Tamar Gürol

Diğer önemli başlıklar :

* Bağımlılık

* Bağımlılık nedir?

* Bağımlılık riskini artıran çevresel etmenler nelerdir?

* Bağımlılığı etkileyen diğer etmenler nelerdir?

* Bağımlılığı etkileyen risk ve koruyucu etmenler nelerdir?

* Ergenlik döneminde risk neden artmaktadır?

* Ne kadar zamanda bağımlı olunur?

* Başarılı bir bağımlılık tedavisinin prensipleri nelerdir?

* İlaç olarak kullanılan bağımlılık yapan maddeler

* Bağımlılık tedavi merkezi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder